Genç yaşta ‘hipertansiyon’ tanısı alanlar dikkat

“`html

Uzman Doktor Muzaffer Murat Değertekin, hipertansiyon hastalarının dikkat etmesi gereken noktalar hakkında önemli bilgiler paylaştı.

TANSİYON DEĞERİ 120/80 OLMALIDIR

Kan basıncının, damardaki kanın damar duvarına yaptığı baskıyı ifade ettiğini belirten Prof. Dr. Değertekin, “Bu baskının normal seviyenin üzerine çıkmasına hipertansiyon diyoruz. Sağlıklı bir bireyde ideal tansiyon değeri 120/80 olarak kabul edilir. Eğer istirahat halindeki birinin tansiyon ölçümü bu rakamların üzerinde çıkıyorsa, ‘Tansiyonu yükselmeye başlamış’ demektir. Takip eden günlerde bu değer 140/90’a ulaşıyorsa, hipertansiyon tanısı konulabilir.” şeklinde açıklama yaptı.

HİPERTANSİYONUN %90’I ESANSİYEL OLARAK KATEGORİZE EDİLİR

Hipertansiyonun nedenlerini anlatan Değertekin, “Genellikle erişkinlerde ortaya çıkan esansiyel (primer) hipertansiyonun %90’ının nedeni bilinmemektedir. Fakat, bu durum genetik ve çok faktörlü etmenlerle bağlantılıdır. Diğer hipertansiyon türleri, organ sorunlarına bağlı olarak gelişen sekonder hipertansiyon olarak adlandırılır.” dedi.

HİPERTANSİYON GENÇ YAŞTA DA GÖRÜLEBİLİR

Hipertansiyonun çoğunlukla ileri yaşlarda görüldüğünü ancak genç bireylerde de ortaya çıkabileceğini belirten Değertekin, “Genç yaşlarda hipertansiyon riski vardır. Bu nedenle bireylerin tansiyonlarını düzenli olarak kontrol ettirmeleri büyük önem taşır. Ailesinde hipertansiyon öyküsü olan kişiler, genç yaşlardan itibaren tansiyonlarını takip etmeli ve bu konudaki farkındalıklarını artırmalıdır. Bu, hastalığın erken aşamalarında teşhis edilmesine yardımcı olur ve olası sağlık sorunlarını önleyebilir.” uyarısında bulundu.

“GENÇ HASTALARIN İLAÇ KULLANMAMASI KABUL EDİLEMEZ”

Gençlerde görülen hipertansiyonun tedavisinde ilaç kullanmaktan kaçınmanın yanlış olduğuna dikkat çeken Değertekin, “Birçok insan, hipertansiyonun yalnızca yaşlılarda görülüyor olduğunu düşünür. Genç yaşta tansiyon yüksekliği gözlemlendiğinde ilaç kullanımından uzak durmak doğru bir yaklaşım değildir. Tansiyonu erken teşhis etmek, erken tedavi için kritik öneme sahiptir. Ne kadar erken müdahale edilirse, hastalığın komplikasyonlarından o kadar çok korunmuş oluruz.” ifadelerini kullandı.

“HİPERTANSİYONUN KONTROL ALTINDA TUTULMASI ÇOK ÖNEMLİ”

Hipertansiyonun denetim altında tutulmasının hayati önemine vurgu yapan Değertekin, “Hipertansiyon kontrol edilmediği takdirde, tüm organlar üzerinde istenmeyen baskı oluşturur. Bu durum, kalp krizi, kalp yetmezliği gibi ciddi sağlık problemlerini tetikleyebilir. Ayrıca göz, böbrek ve damar hastalıkları riskini artırır.” şeklinde uyardı.

HİPERTANSİYON HASTALARI HANGİ NOKTALARA DİKKAT ETMELİ?

Hipertansiyon tanısı alan kişilerin uyuması gereken bazı temel noktaları belirten Değertekin, “Düzenli doktor kontrolleri şart. Ayrıca sağlıklı ve dengeli beslenme ile egzersizi hayatlarının bir parçası haline getirmelidirler. Obezite sorunu varsa, buna müdahale edilmesi gerekmektedir. Eşlik eden diabetes, kalp hastalıkları ve yüksek kolesterol gibi durumlar için de tedavi ve izleme süreci ihmal edilmemelidir.” dedi.

“EGZERSİZ, TANSİYON İLAÇLARINA İHTİYACI AZALTIR”

Prof. Dr. Değertekin, hipertansiyon hastalarının tuz tüketimine dikkat etmeleri gerektiğini belirtti. “Tuz derken sadece yemeklere tuz eklemek değil, aynı zamanda işlenmiş gıdaların tuz oranlarına da dikkat etmelidirler. Ayrıca düzenli egzersiz yapmak, hipertansiyonu kontrol altına almak ve tansiyon ilacı ihtiyacını azaltmak açısından etkilidir.” diye ekledi.

“TANSİYON İLAÇLARINDA DÜZENLİ KULLANIM AÇISINDAN SIKINTILAR YAŞANIYOR”

Hipertansiyon hastalarının karşılaştığı en büyük sorunlardan biri, ilaç kullanımındaki düzensizliklerdir. Değertekin, “Hipertansiyon tedavisi gören hastaların çoğu ilaç kullanması gerektiğini bilir. Ancak, bu ilaçların düzenli alınması kritik öneme sahiptir. Eğer kişisel sağlık takibi doğru yapılmazsa, tedavi süreci verimsiz hale gelir.” dedi.

“BİREYSEL VE TOPLUMSAL FARKINDALIK SON DERECE GEREKEN”

Hipertansiyonun önlenmesinde bireylerin ve toplumun bilinçlenmesinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Muzaffer Murat Değertekin, “Ülkemizde hipertansiyonun farkında olmayan birey sayısı %30-40 civarındadır. Teşhis konulduktan sonra, hastalar düzenli olarak tansiyonlarını takip etmemekte ve bu da tedavi süreçlerinde zorluklar yaşamalarına neden olmaktadır.” ifadelerini kullandı.

“BİLÇLENME, ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE BAŞLAMALI”

Değertekin, “Toplumda yaşam tarzı değişiklikleri konusunda bilinçlendirme yapılması elzemdir. Bu bilinç, çocukluk döneminde aileler tarafından kazandırılmalıdır. Çocuklara düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırarak, obezite ve hipertansiyondan koruma sağlanabilir.” şeklinde düşündüğünü belirtti.

“`

Related Posts

Hekime ‘Hasta gelmedi’ cezası: Hasta yoksa, maaş kesintisi var

Yurttaşların 6 ayda bir Aile Sağlığı Merkezlerine (ASM) başvurmaması nedeniyle aile hekimlerinin maaşlarında kesinti yapılmasına tepki gösteren Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Genel Sekreteri Dr. Gökhan Erdoğan “Sağlık hizmeti almak üzere ASM’lere başvuru yapmayan vatandaşlar nedeniyle hekimin maaşının kesildiği başka bir ülke yoktur” açıklamasında bulundu.

Çatlamış yumurta en tehlikelisi! Rafa asla değdirmeyin, sonu kötü bitiyor

Yumurta, mutfağın vazgeçilmez besinlerinden biridir. Kahvaltıdan akşam yemeğine, tatlılardan tuzlulara kadar sayısız tarifte yerini alır. Ancak bu temel gıda, yanlış saklama yöntemleri nedeniyle sağlık risklerine yol açabilir. İşte çatlamış yumurtalar hakkında bilmeniz gereken detaylar.

Akciğer kanseri neden hâlâ bu kadar ölümcül?

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Cengiz Şen, akciğer kanserinin her yıl yaklaşık 2 milyon kişinin ölümüne yol açtığını belirterek erken teşhisin önemine dikkat çekti. Dr. Şen, özellikle sigara içenlerin düzenli akciğer kontrollerini ihmal etmemesi gerektiğini vurguladı.

Kokusuyla yalnızlaştıran genetik hastalık: Balık Kokusu Sendromu

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Genetik ve Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi’nden Prof. Dr. Zeynep Ocak, halk arasında “balık kokusu sendromu” olarak bilinen Trimetilaminüri (TMAU) hastalığına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Genetik kökenli bir metabolizma bozukluğu olan bu rahatsızlıkta farkındalık, hem tanı hem de yönetim açısından büyük önem taşıyor.

Yaşlı hastalara e-rapor müjdesi

26 Mayıs itibarıyla e-Rapor uygulaması hayata geçti. 80 yaş ve üzeri hastalar ile yatağa bağımlı hastaların raporları, herhangi bir talepte bulunmalarına gerek kalmadan yenilenecek.

Hamileyken böbrek kanseri olduğunu öğrendi; oğluna doktorunun adını verdi

Hamileyken böbrek kanseri olduğunu öğrendi; oğluna doktorunun adını verdi